8 Ocak 2013 Salı

istanbul'da yeni başlamak zor be hacı..

o kadar çok iş görüşmesine gittim ki..
aslında buna dahi şükrediyorum çünkü başvurduğum yerlerdeki İK'cılar "bu bölüm de ne?" diyebilir. pekala diyen de oldu ya da bilemiyorum belki de sadece taktikti..

istanbul istiyordum, halen de öyle aslında..
eğer bir bokta boğulacaksam artık bu kendi bokum olmalıydı. ben yoruldum da artık, peşlerini toplamaktan, düşünmediklerini düşünmekten yoruldum..
en kötüsünü düşünme zorunluluğum olmasından bıktım. aslında bu benim yediğim bir halt, kimse yapacaksın demedi yani bana..

manyakmışım ben meğersem..

neyse istanbul istiyordum yani bu sebeplerden ötürü, ha bir de sevgilimi de düşünüyordum "orada daha rahat iş bulur" diye düşünüyordum ama O askerden gelene kadar ben nasıl yaşayabilirim ki?
gittiğim 5 görüşmenin 4'ü 1500~1700 tl arasında maaş veriyordu. e bu işler maslak'taydı. ben nerede kalacaktım? orduevi olmuyor, kabul etmiyor mallar, öğrenciyken dahi sıkıntı yaratıyorlar. dayımda kalamam, 1 bavul, 1 yatak..
peki ev tutsam?
maslak'ta zaten tutamam, en makul olanı tek vasıtayla işe gidebileceğim ve pek trafikte vakit geçirmek zorunda kalmayacağım bir yer olmalı; yani beşiktaş. oturulabilir evlerin kiralarına bakalım o zaman; (oturulabilir ev; tavanı küflenmemiş, banyosu akmayan, sıcak su çıkışı olan, kömürle ısınmayan, içeri güneş ışığı giren, mutfağına buzdolabı girebilen ev); 750 tl..
laaaağn!!
ısıtacağım o evi, elektriği, suyu, aidatı, interneti, yolu, e bir de yemek yemem gerekiyor..
ev arkadaşım olsa, keşke olsa istanbul'da, kendi yağımda kavrulurum ama yok..
e daha bismillah, nasıl güvenebilirim ki birine?

az para değil 1500 tl, 1500 tl ile işe başlamak ama özel sektör bir de. düzeni kurdum derim, ev arkadaşı bulurum, 6 aya adam belki de siktir git diyecek bana..

dayım herhalde bir 15 senedir istanbul'da, "eğer burada çalışacaksan, hele bir de özel sektörde yükselmek istiyorum diyerek çalışacaksan, boğazı sadece arabada evine ya da işe giderken görebilirsin. senelerini verirsen, ha bir de şanslıysan; pazar günü kahveni alır, iskeleye gider,  sigaranı tüttürürsün.." dedi..

adamın evleri var ya ortaköy'de, altında audi, eşinde mercedes. kızı açı'da okuyor, küçük kız da miami'de doğdu. korkarım ki ben o zaman haklı olarak..

"ben istanbul'da çocuklarıma çalışıyorum" dedi bana..

ailem, canım ailem "destek oluruz sana" diyorlar. diyorlar ama ben onlardan yardım aldıktan sonra neden istanbul'da çalışayım? bu 1.
hem bana destek olabilmek için ellerinde olan tek şeyi, ortak oldukları arsayı satacaklar, onu da biliyorum.
nasıl kabul edebilirim ki o zaman o işi ben, nasıl rahat uyurum geceleri?..

kafam karman çorman..

5 işten 1'i 3250 tl maaş ile başlatıyordu işe. "nasıl geldim lan ben buraya, paraya bak!!" dediğimi hatırlıyorum ik odasına gitmeden. beklerken masadaki cv'lere gözüm takıldı, merak işte. boğaziçi bilgisayar mezunu, itü endüstri mühendisliği masterlı bir çocuk benimle aynı konuma başvurmuş. OLDU CENİFIR!!
e öyle bir durumda ben almam sanırım kendimi. Ô_ô

zaten de almadılar. canlarım..

geçen yine gittim istanbul'a, garanti'ye..
olacak sanki, "iş konusunda anlaştık" dediler sonra aile içinde konuşurmuşcasına istanbul'da nerede kalacağımı sordular, ev arkadaşı bulabilir miyim diye sordular..
anlattım, yukarıda da anlattığım gibi..
durdular, beni orada unutup 3'ü konuşmaya başladılar; "haklı kız, nasıl geçinsin ilk defa istanbul'a ayak basan biri?" dediler..
"biz senin için ankara'yla görüşelim, orayı ayarlayalım. hem merak etme, kendini gösterirsen 3~5 seneye seni istanbul'a alırlar." dedi adam. ağlayacağım resmen, anlayamadım. :)
adam meğer bizim üni'den fizik mühendisliği mezunuymuş. akademik kariyere takmış, benim de 1 sene evveline kadar taktığım gibi, nükleerde yüksek yapmış, doktorasını yaparken bırakmış. kadro yok diye, benimle aynı düşüncelerle..

uzun süredir bu kadar hoplaya zıplaya dolaşmamıştım, hele ki bi iş başvurusu yaptığım yerden..

beklemedeyim şimdi..
bakalım.. :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

hoooğğpbaağğ..