26 Haziran 2010 Cumartesi

bir rüya gördüm..

bu aralar pek tedirginiz taşınmaymış, kira mı olsunmuş, evler çok pahalıymış, berkayımın okuluna yakın olsunmuş, apart olsa da hoş biriktirilirmiş paracıklar felan.. aslında daha neleeeer neeleeeer..

o kadar uzak geliyor ki kutular, kartonlar, pıtpıtlar, gazete sayfaları.. kabul etmek istemiyorum taşınacağımızı..

taşınacağız yahu..

neyse diyeceğim şu; bunların sebebiyle rüyalarım baskı altında, evet. hayırlısı ve kısmet diyerek ayrılıyorum huzurunuzdan, rüyamı anlattıktan sonra. :)

~ ~ ev ev gezerken annem, ben ve bir kadın daha; pencereleri bel hizasından yüksek yerden başlayan bir konut bulup geziniyoruz içinde.. evimiz oluyormuş da hemen orası, oda seçimleri felan.. küçükken yaptığım gibi, pencerenin mermerine uzanıp da dışarıya bakabilmek için parmak uçlarıma kalkmam gerektiğini garipsemişim epeyce. sessizim ama o konuda ayrı. ve ben başarınca dışarıya bakmayı, bir şeylerin geldiğini görüyorum uçarak pencereye doğru.. benim uzaklaşmam için attığım adımların hızı o denli yavaş ki; önce sayılarını, sonra ne olduklarını ve hatta göz renklerini anlayana kadar kalabiliyorum pencere önünde.. ortadan 2. ya da ortadaki mavi gözlü kartal hızla gelip çarpıyor pencereme. gözlerimi kapatıp, geriye doğru irkilerek örtbas etmeye çalışıyorum durumu kendimce. bir kez daha.. bir kez daha.. ve konuyor sonunda pencerenin önüne; sonunda. masmavi kocaman gözleriyle bakıyor bana, kafasını sağa sola eğerek, odayı süzüyor beni aşarak sonra. pencereyi açıp içeri alıyorum mavi gözlü kartalı. tavandaki lambanın yerine, o'na özel yapılmış koca bir dal var.. alıyor yerini orda.. o kocaman oda, oluyor ufacık. hele ki ne zaman açıyor kanatlarını, duvarlarla, mavi gözlü kartalın göğsünün arasında buluyorum kendimi.. sıcak, huzurlu..

ve uyanıyorum..
"haydi sinem, dişçiye geç kalacağız!!"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

hoooğğpbaağğ..