7 Şubat 2012 Salı

dün gece enstitü sayfasından indirip çıkarttığım özel öğrenci başvuru formunu büyük hevesle doldurdum..
3 tane istiyorlardı ama ankara üniversitesi'nin sağı solu belli olmadığı için (artık belli gerçi ama) 6 tane çıkarttım. 3'ünü doldurdum.
onay bölümü imza için hazırdı.

heveslendim.
babamla konuştum; "240 tl lazım baba" dedim, "hemen göndereyim" dedi canım babam.

annemle konuştum, "sabah arabayla gitsem iyi olur, işin var mı?" diye. "yok" dedi.

belgeleri dosyaladım, güzelce ve intizamlı bir şekilde.
öğrencilik hayatım boyunca yapmadığım şekilde, yatmadan hazırladım çantamı.

ve sabah..
ümitköy'de irilik boyutunu aşmış, "herbir kar tanesi yeryüzüne birbirine değmeden iner" ilahını bozarcasına birleşik küme halinde yağıyordu.
gölbaşı'na gidiş için dehşete kapıldım.

uzun süredir bu kadar hevesli olmadağım durum yıldırmadı "zincir var araba ulen, çeker takarım." dedim. böbürlendim..

telefonum çaldı, alarm sandım.
annem..
aynı evin içinde annem arıyordu beni.
"hayırdır?!"

- anne?
~iyi değilim sinem.
- anne..
~...

canı sıkılmış, bunalmış, daralmış ve birkaç sene evvel bir doktorum verdiği antidepresanı almış. okumadan, bakmadan. yan etkileri neler neler..

boru değil; 75 mg'lık bir ilaç.

ve hali iyi değil.

aniden ~DEJAVU~
rüya ya da kabus dejavusu..
uyanmadan önce gördüğüm o filmde annem intihar ediyordu bir kutu ilacı alarak. hastaneye götürüyordum, serumlar, kusturmalar, "midesini yıkayacağız" demeleri..
koşuşturan doktorlar vardı..

bu sabah rüya devam niteliği mi, aynısı mı duraksaması sardı birden.
basiretin bağlanması..

üzerimde yırtık pırtık Murat'ımın aldığı bir tişört. askıdan aldığım bir pantolon da altımda.
annemi giydirdim..
ayakta duramaz halde.

- kaç tane aldın?
~1 tane.

arabayı getirdim apartmanın girişine ve sabah trafiğinde hastaneye gidiş..
endişe..

arabayı nasıl kullandığımı hatılamıyorum.
yani bir an silkinmem gerekti.
sürekli kısa kısa durum filmleri gözümün önünde..

acil servis..
serum, sorgulama..
ilacın kutusu da yanımdaydı, doktor baktı, sordu soruşturdu..

eve geldik..
annemi yatırdım ve uyudu.

"bugün gölbaşı'nı unut sinem" dedim. annemi bırakamazdım tek başına.

uyku, sakinlik, sabah programları ve annemi kontrol..


ama..
öğleden sonra 2 gibi, annem çıktı odasından ve "ben gezmeye gidiyorum" dedi.

gezmeye..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

hoooğğpbaağğ..