28 Ocak 2012 Cumartesi

bir loeao ironisi daha..

sanki sadece benim hayallerim çift kişilikmiş gibi..
ütopik fotoğraflar, cennetsi yerler tek başına gezildikçe cehennemin dibinden çıkmış kaktüs dikenleri gibiler..
çift ise cehennem cennet oysa..


orada varolmak isterken kalbim olmadan ne yapabilirim ki, ruhum eşim zaten çekip gitmişken..


o var ise, oksijenin kokusu, sessizliğin sesi hissedilir..










bu aralar çok mu duygusalım?
ya da..

hayatımızda görsel efektler mi çok az..




varlığımzın yalnızca ses kayıt cihazlarından ibaret olmasını istemiyorum..
















bencillik de yapmayacağım, yapamam..
elmaya ulaşabilmek için bir merdivene tırmanırken bir basamak kırık diye vazgeçemem ya..
hele ki, o merdiveni tutanın "ben tutuyorum ruhum, merak etme sen.." diyen biri olduğunu düşünürsek.


dersin sen hep; "yolda ufacık taş var diye, geri mi döneceksin?" diye..









manen hep yanyana, hep elele ve gözgöze..

mezuniyet arifesinde bunları düşünüp, madden birlikteliğe daha fazla yaklaşmanın büyüttüğü çiçeklerle devam ediyorum yoluma..








çok özlüyorum..
burnumun direğini sızlatacak, gözlerimi dolduracak kadar..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

hoooğğpbaağğ..